Ülkemizin doğal güzellikler anlamında en çok tercih edilen yerlerinden biri olan Kazdağları'nda tertemiz ve oksijen dolu havayı solumak, yeşilin ve mavinin tadını çıkarmak mümkündür. Üç tepesi olan Kazdağı'nın en yüksek tepesi 1774 metre olan Karataş Tepesi'dir. Kazdağları'ında her mevsim farklı manzara ve güzelliklere şahit olursunuz. Yemyeşil doğası, kanyonu, şelalesi ve birbirinden şirin köyleri ile tatilden huzur bekleyenlerin adresidir.
Kazdağları'nın bir kısmı Milli Park ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Kazdağları Milli Parkında doğa yürüyüşü yapabilir, saklı güzellikleri keşfedebilirsiniz. Manzarası muhteşem hikayesi ise hüzünlü olan Hasan Boğuldu Şelalesinde ilk sizi Sütüven Şelalesi karşılar. Yemyeşil ormanın içinde, ışıl ışıl cam gibi bir su, cennetten bir köşe. Sarıkız Tepesi, Antandros Kazı Alanı, Zeus Altarı, Pınarbaşı Şelalesi, Kavurmacılar Köyü gibi birçok gezilip görülmesi gereken yeri ile Kazdağları dört mevsimin yaşandığı ve her mevsimde ziyaret edilebilen bölgemizdir.
Ülkemizin Akciğeri konumunda olan, doğal güzelliği ve zengin bitki örtüsü ile dikkat çeken Kaz Dağları'nda gürgen, karaçam, meşe, kayın ve kestane ağaçları yoğun görülür. Kaz dağları, Alp dağlarından sonra en yüksek oksijen miktarını içeren bölge olma özelliğini taşıyor.
Her yıl binlerce kişi bu doğal güzelliğin tadını çıkartmak için buraya geliyor. Sevdiklerinizle bol oksijenli kaliteli zaman geçirebileceğiniz bir bölgedir. Ege Bölgesi ile Marmara Bölgesini birbirinden ayıran,antik çağlarda "İda Dağı" olarak anılan Kaz Dağı, Biga yarımadasının en yüksek kütlesidir.
Kaz Dağının üzerine yerleşmiş, kuzey-güney istikametine uzanan derin vadi ve kanyonları, flora ve fauna açısından zengin bir potansiyel arzetmekte, özellikle de bitki örtüsünün taşıdığı biyolojik çeşitlilik ana kaynak değerini oluşturmaktadır.